Haber

Tihv, Deprem Bölgesindeki İnsan Hakları İhlallerini Bildirdi: “Deprem, Başlı başına Ciddi Bir İnsan Hakları İhlalidir.

SİNAN TARTANOĞLU

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), deprem bölgesinde 6-23 Şubat tarihleri ​​arasında yaşanan hak ihlallerini bildirdi. Rapora göre; Deprem bölgesinde bulunan cezaevlerine kolluk güçlerinin müdahalesi sonucu 3 mahkum hayatını kaybetti, 9 mahkum da yaralandı. Bir kişi gözaltındayken gördüğü işkence ve kötü muamele sonucu hayatını kaybetti. Depreme ilişkin sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili başlatılan soruşturmalar sonucunda 141 kişi gözaltına alındı, 27 kişi tutuklandı. 10 barışçıl toplantıya ve gösteriye müdahale eden kolluk kuvvetleri 246 kişiyi gözaltına aldı. Vatandaşların, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin ve belediyelerin yardım toplaması en az 20 kez engellendi. Kolluk kuvvetleri, kaymakam ve AFAD tarafından en az 7 olayda; Toplanan yardım malzemelerine el konuldu. Vakıf, tüm yaşananlar için; “Açıkçası ‘kriz yönetimi krizi’ yaşandı. Bu can kayıplarının artmasına neden oldu. Deprem bizzat ciddi bir insan hakları ihlalidir. Hükümet olağanüstü hal ilan ederek görünürlüğü gizlemek istiyor. sosyal devletin yok edilmesinin yol açtığı ağır krizin, “Konuşmasının konusu, krizi kendi dayanışmasıyla aşma çabasına bir darbedir. Siyasi çıkarlar uğruna vatandaşların hayatını, sağlığını ve esenliğini heba etmektir.”

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV); Gaziantep, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya merkezli depremler sonrası yaşanan insan hakları ihlallerine ilişkin raporlar yayınlandı. Raporda, depremlerin ilk yaşandığı 6 Şubat 2023 tarihi ile 27 Şubat 2023 ortası arasındaki dönemde sadece sarsıntılara ilişkin ihlallere yer verildi.

KRİZ YÖNETİMİ KRİZ: 17 Ağustos 1999 depreminden edinilen muazzam tecrübeye ve alınan acı derslere rağmen Türkiye’de ‘afet yönetimi’ maalesef afet sonrası acil müdahale ve arama-kurtarma vb. işler yapmak olarak anlaşılmıştır. Ancak ‘afet yönetimi’ asla ve sadece arama kurtarma çalışmaları değildir. İlk iki aşamayı oluşturan risk/zarar azaltma ve hazırlık çalışmaları bilimsel formüllerle en iyi şekilde yürütülmedikçe, bir afet yönetiminin başarılı olması asla mümkün değildir. Ayrıca “afet yönetimi” olduğu düşünülen acil müdahale ve arama kurtarma faaliyetleri de yeterince yürütülememektedir. Zelzele bölgesinde gözlem yapan birçok meslek ve sivil toplum kuruluşunun hazırladığı raporlarda da bahsedildiği gibi arama kurtarma faaliyetlerinin düzenlenmesinde geç kalınmış, görev yapan kurumlar arasında uyum ve planlama yapılmaması nedeniyle arama kurtarma faaliyetlerine geç kalınmıştır. yetersiz ekip ve ekipmanla çok sınırlı alanlarda gerçekleştirildi. Kamu imkanları gerektiği gibi kullanılamadı ve ‘kriz yönetimi krizi’ yaşandı. Bu da can kayıplarının artmasına neden oldu.

BAŞKAN’IN SÖZLERİ, KRİZ YÖNETİMİNİN İTİRAFI:Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Şubat 2023 tarihinde depremin yol açtığı illerden biri olan Adıyaman’ı ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, “Maalesef istediğimiz faaliyeti gerçekleştiremedik. Adıyaman’da ilk bir kaç gün hava ve yol şartlarından dolayı ilk gün gelemedik bu sebeple “ilk günler helal olsun istiyorum” şeklindeki sözler itiraftan başka bir şey değildir. ağır bedelleri olan “kriz yönetimi krizi”.

SALLAMA KİŞİSEL OLARAK BÜYÜK İNSAN HAKLARI İHLALİDİR: Depremin yol açtığı tahribat ve kayıplarda insan faktörünün etkisi o kadar büyük ki. Bu nedenle yaşanan travma kişisel olarak ciddi bir insan hakları ihlalidir. Bu tespit, devletlerin temel hak ve özgürlükleri koruma ve geliştirme yükümlülüğü ile birlikte düşünüldüğünde, depremin yol açtığı tüm sorunlarla mücadelede insan hakları perspektifinin yol gösterici olması zaruridir. Çünkü haklara sahip olmak insanı zor zamanlarda güçlü kılan tek şeydir, ancak insan haklara sahip olduğunda sahiplenileceğini ve korunacağını hissedebilir.

TOPLUMUN BEYANI TOPLUMUN KRİZİNİ KENDİ DAYANIŞMASIYLA AŞMA STRESİNE KARŞI BİR DARBEDİR: Buna rağmen iktidar çare olarak güvenlik anlayışıyla olağanüstü hal ilan etmeyi tercih etmiş ve her zamanki alışkanlığıyla yeniden karşı karşıya kalınan olağanüstü durumda önce temel insan hak ve özgürlüklerini iptal etmeye çalışmıştır… İstiyor ki… açtığı ciddi krizin görünürlüğünü gizlemektedir. OHAL ilanı, toplumun dillere destan krizi kendi dayanışmasıyla aşma çabasına bir darbedir. Siyasi çıkarlar uğruna vatandaşların hayatını, sağlığını ve esenliğini heba etmektir.

3 MAHKUM HAYATINI KAYBETTİ, 9 MAHKUM YARALANDI: 6-27 Şubat 2023 tarihleri ​​arasında; Deprem bölgesinde bulunan cezaevlerinde kolluk kuvvetlerinin müdahalesi sonucunda 3 mahpus hayatını kaybederken 9 mahpus da yaralandı. Gözaltında işkence ve diğer korkunç muamele sonucu bir kişi öldü.

17 KİŞİ İMKÂN VE DİĞER OLAY TEDAVİLERİNE TABİ OLDU: En az 2 kişi linç girişimine maruz kaldı. 9 farklı olayda toplam 17 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldı. 1 kişi öldü. En az 10 kişi yaralandı.

82 ÇOCUK KİMLİK TANIMADI:Deprem bölgesindeki 1902 refakatsiz çocuktan 1820’sinin kimliği tespit edilirken, 82’sinin kimliği tespit edilemedi.

22 GAZETECİ MÜDAHALEYE UĞRADI: Deprem bölgesinde haber yapan en az 22 gazeteciye 11’i kolluk kuvvetleri ve 11 sivil tarafından müdahale edildi, en az 1 gazeteci yaralandı, 4 gazeteci gözaltına alındı. Ayrıca 1 yabancı gazetecinin de ülkeye girişine izin verilmedi. İki gazeteci, sosyal medya paylaşımları nedeniyle “aldatıcı bilgi yaymak” suçlamasıyla tutuklandı.

27 KİŞİ TUTUKLANDI: Depremle ilgili sosyal medya paylaşımlarına ilişkin başlatılan soruşturmalar sonucunda 575 kişi hakkında işlem başlatıldı, 141 kişi gözaltına alındı, 27 kişi tutuklandı. RTÜK, Halk TV kanalına “Büyük Afet Özel Yayını” programından ve Tele 1 kanalına “18 Dakika” programından 5’er kez program durdurma ve 5’er kez idari para cezası verdi. RTÜK’ün Tele 1’de yayınlanan “Forum” programında, FOX TV’de yayınlanan “Orta Sayfa” programında ve RTÜK’te yayınlanan “Halk Meydanı” programında deprem ve arama kurtarma çalışmalarına yönelik eleştiriler nedeniyle üç kanala ayrı ayrı para cezası verildi. Halk TV.

10 BARIŞÇI TOPLANTI VE GÖSTERGESİ GİRİŞİMSEL HUKUK GÜÇLERİ 246 KİŞİ TESPİT ETTİ:Deprem ve depremin ardından üniversitelerde eğitime uzaktan devam kararıyla ilgili 10 barışçıl toplantı ve gösteriye müdahale eden kolluk kuvvetleri, 246 kişiyi işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına tabi tutarak gözaltına aldı.

YARDIM MATERYALİNİN TOPLANMASI ENGELLENDİ: Depremzedeler için yardım toplayan vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler ve belediyeler en az 20 kez engellendi. 16 kişi gözaltına alındı, 6 kişi keyfi olarak hürriyetinden yoksun bırakıldı, en az 1 kişi fiziki şiddete maruz kaldı, 1 kişi para cezasına çarptırıldı.

GİZLİ YARDIM MALZEMELERİ: En az 7 olayda kolluk kuvvetleri, kaymakamlık ve AFAD tarafından toplanan yardım malzemelerine el konuldu. Yardım toplama faaliyetlerine silahlı saldırı sonucu bir kişi yaralandı. Gelecek Partisi’nin gönderdiği 100 tır, HDP’nin topladığı 1500 çadır, 8 tır ve 2 tır yardım malzemesi, 30 konteyner ve 120 jeneratöre el konuldu.

6 BİN 100 SURİYE VATANDAŞI, MÜLTECİ VE SIĞINMACI HAYATINI KAYBETTİ, 1.745 KİŞİNİN FİNANI SURİYE’YE GÖNDERİLDİ: Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) 16 Şubat 2023 tarihinde yaptığı açıklamalara göre, Antep ve Maraş merkezli depremler sonucunda en az 6.100 Suriyeli mülteci ve sığınmacı hayatını kaybetti. 1745 kişinin cenazesi Suriye’ye gönderildi.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu